Yapay Hayatların Sahnesi

Şimdi moda oldu: “konsept evler.”

Birileri süsleyip püslemiş, içine ışıklar, şamdanlar, yapay çiçekler koymuş. İnsanlar da gidip orada en özel anlarını yaşıyormuş gibi yapıyor. Kız isteme töreni bile artık başkasının evinde, başkasının duvarlarının önünde, başkasının hazırladığı dekorun içinde yapılıyor. Yani bir ömürlük adım, kiralık bir sahnede atılıyor.

Bir zamanlar kahve kokusu evin içini doldururdu, şimdi parfüm kokusu bile sponsorlu. Eskiden annenin eli titrerdi fincanı taşırırken; şimdi fincan bile “konseptin bir parçası.” Kahvenin köpüğü değil, fotoğrafın açısı önemli. Çünkü mesele artık hissetmek değil, paylaşmak.

“Hastalıkta sağlıkta” deniyor, ama o cümle bile artık bir süs. Çünkü bu yeni dünyada kimse hastalığı, yorgunluğu, dağınık evi görmek istemiyor. Her şey filtreli, her şey yapay. İnsanlar mutluluğu yaşamıyor, sadece sergiliyor.

Bir zamanlar evin duvarları, ailelerin öykülerini saklardı. Şimdi o hikâyeler, saatlik kiralanan dekorlarda oynanıyor. Gerçek sıcaklık, LED ışıklarının altında eriyip gidiyor. Her şey sahte: duygular, gülümsemeler, “çok mutluyuz” yazan paylaşımlar.

Asırlardır süren kız isteme geleneği, bir kültürün kalbiydi. Şimdi o kalp, konseptlerin soğuk camları ardında atmaya çalışıyor.

Mutluluk bile taşeron.

Sıcacık bir evin yerini, buz gibi bir vitrin aldı.

Ve o vitrinin içindekiler, kendilerini “gerçek” sanıyor.

Gerçek mutluluk, filtrelerin arkasında değil; soba başında, eski bir koltuğun kenarında, bir annenin dua dolu bakışında gizliydi.

Ama biz o evi, o sıcaklığı, o anlamı çoktan bir başkasına kiraladık.

Ya bırakın da biri ayakta beklesin. Ailenin eniştesi çay bardağını yıkayıp kullansın, yer olmadığı için arabasını üç yüz metre ileriye park etsin. Pastaya çatal yetmesin, arkada duvarda evin eski dekoru görünsün, elektrik gitsin, yeğenler kucaklarda uyuyakalsın, insanlar tuvalet için sıra bekleyiversin, herkese kahve yetişmeyiversin , biri içemeden soğusun.Ne olmuş yani, bu önemli adımlara imza atılan yerler kraliyet mekânı gibi görünmeyiversin…

Bırakın her şey mükemmel olmasın.

Çünkü hayat, kusursuzlukta değil; eksik ama gerçek o anlarda saklı.