Boyabat, Durağan, Saraydüzü... Üçü bir araya geldiğinde 70 bin kişilik bir nüfustan söz ediyoruz. Bu coğrafyada doğan, büyüyen, çalışan, yolu düşen herkesin sağlık umudu çoğu zaman tek bir adrese yöneliyor: Boyabat 75. Yıl Devlet Hastanesi.

Kâğıt üzerinde “bölge hastanesi” unvanına sahip bu kurum, maalesef fiiliyatta zaman zaman bir “sevk merkezi” gibi çalışıyor. İlçede herhangi bir rahatsızlık yaşandığında, hastalar çoğunlukla önce şu soruyu sormak zorunda kalıyor: “ Acaba bu hastalık için burada doktor var mı ? ”

Bu soru aslında çok şeyi anlatıyor.
Çünkü burada mesele sadece bir hastalık değil, bir sistemin eksik kalması.
Örneğin, koca bir bölgeye bir tek kardiyoloji uzmanı düşmemesi, sadece bir istatistik değil; insanların kaderini etkileyen bir gerçek.
Bir kalp hastası ambulansla kilometrelerce yol kat etmek zorunda kalıyorsa, orada sadece zaman değil, hayat da kayboluyor demektir.

Oysa Boyabat insanı sabırlıdır, kanaatkardır, kolay kolay şikayet etmez.
Ama sabrın da bir sınırı vardır.
Bugün kahvehanelerde, evlerde, çarşıda, pazarda herkesin dilinde aynı cümle dolaşıyor:
“Bu kadar büyük hastane, nasıl olur da bu kadar eksik kalır?”

Aslında kimsenin beklentisi abartılı değil.
Halk, sadece kendi ilçesinde güvenle tedavi olabileceği bir sağlık sistemi istiyor.
“Bir rahatsızlık yaşarsam burada çözülür.” diyebilmenin huzurunu arıyor.
Ne var ki şu anda birçok kişi içten içe biliyor:
“Nasıl olsa başka hastaneye gideceğim.”

Bu güvensizlik duygusunu tersine çevirmek elimizde.
Hastanemiz, fiziki kapasitesiyle, konumuyla ve altyapısıyla aslında bölgeye hizmet verebilecek güçte.
Eksik olan yalnızca uzman kadrolar ve süreklilik.
Gelen her doktorun ardından “kalır mı, gider mi?” diye konuşmak yerine, köklü bir sağlık planlamasına ihtiyaç var.
Bu da sadece yöneticilerin değil, siyasilerin, sivil toplumun ve halkın ortak sorumluluğu.

Boyabat 75. Yıl Devlet Hastanesi, bu bölgenin kalbidir.
Ve kalp, ihmal kaldırmaz.
Bugün atılacak küçük bir adım, yarın onlarca hayat kurtarabilir.

Geliniz, bu defa gerçekten kalbimize dokunalım.
Doktorun da hastanın da huzur bulduğu bir Boyabat Hastanesi hepimizin ortak hayali olsun.
Unutmayalım; Boyabat’ın kalbi hâlâ atıyor, ama artık biraz desteğe ihtiyacı var.