Saraydüzü’nde Çeltik Zamanı

Saraydüzü’nde Çeltik Zamanı

Havaların ısınmasıyla birlikte Sinop’un Saraydüzü ilçesine bağlı Yenice Köyü’nün, Cumakayalı Köyü'nden Arım Köyü'ne kadar uzanan geniş ve uzun ovası, bereketin ve emeğin telaşına tanıklık ediyor.

Baharın ilk müjdecileri leylekler, uzun göç yolculuklarını tamamlayarak yuvalarına döndü.

Onların kanat çırpışları, toprağa düşen ilk güneş ışıklarına eşlik ederken, çiftçiler de yeni bir sezonun heyecanıyla tarlaların yolunu tuttu. 

Çiftçilerin Bahar Mesaisi

Saraydüzü’nün ekonomisinde önemli bir yeri olan çeltik üretimi, sabahın erken saatlerinde traktörlerin tarlalarda iz bırakmasıyla başlıyor.

Toprak, kışın soğuk ve nemli günlerinden sonra yeniden canlanıyor.

Çiftçiler, uzun ve titiz bir hazırlık dönemine giriyor.

Çeltik tohumları özenle çillendiriliyor, su kanalları kontrol ediliyor, tarlaların sürümü tamamlanıyor. 

Mayıs ayının ilk günleri, tohumların toprakla buluşma vakti olacak... O andan itibaren beş aylık zorlu bir süreç başlayacak.

Suyun ayarı, yabani otların temizliği, hastalıklarla mücadele…

Her aşaması ayrı bir emek, ayrı bir sabır gerektiriyor. Çünkü çeltik, sabırla büyüyen bir ürün. Tıpkı bu topraklarda yaşayan insanlar gibi… 

Leylekler ve Çiftçiler Arasında Kadim Bir Dostluk

Yenice Ovası’nda çiftçiler yalnız değil. Leylekler, onların en kadim dostları. Tarlalar sürülürken, onlar da yuvalarını tamir ediyor, yavrularını bekliyor.

Bazen bir traktörün ardından yürüyerek toprak altından çıkan solucanları avlıyor, bazen de dinlenen çiftçinin yanıbaşına konup sessizce eşlik ediyorlar.

Bu birliktelik, doğanın insana sunduğu en güzel uyum örneklerinden biri âdetâ. 

Beş Ay Sonra Hasat: Emeklerin Karşılığı

Eylül ayına doğru tarlalar altın sarısına büründüğünde, çiftçilerin yorgun ama mutlu bakışları ovaya yayılacak.

Biçerdöverler çalışacak, çuvallar dolacak, harman yerinde bereketin sesleri yankılanacak.

Saraydüzü’nün çeltik tarlaları, bir kez daha emeğin karşılığını verecek. 

Ancak bu süreç yalnızca tarımsal bir döngü değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi.

Köydeki her aile, tarladaki her fidanda kendi alın terini görüyor.

Çocuklar babalarının izinden giderek toprakla olan bu kadim bağı öğreniyor. 

Kısacası, toprağa adanmış bir ömür var bu coğrafyada...

Saraydüzü’nün çiftçileri, her yıl olduğu gibi bu yıl da sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp, gün batımına kadar çalışacak.

Leylekler onlara eşlik edecek, yağmurlar bereket getirecek, güneş olgunlaştıracak.

Ve altı ay sonra, bu emeklerin karşılığı sofralara ulaşacak. 

Bir çeltik tarlasının başında durup etrafa bakınca, aslında hayatın ne kadar da toprağa bağlı olduğunu anlıyor insan.

Saraydüzü’nde bahar, yalnızca doğanın uyanışı değil, aynı zamanda umutların yeşerdiği mevsim…

Allah (C.C.), bu topraklara bol yağmur, bereketli mahsul ve çiftçilerimize kolaylık versin. Emeği geçenlerin alın teri zâyi olmasın, sofralarımız bereketle dolsun. Âmin.