ÖMRÜN EN KIYMETLİ HAZİNESİ: GENÇLİK

Gençlik, insan hayatında çok önemli bir dönemdir. Her insan bu yaşantı safhasını farklı anılarla ve hatıralarla geçirir. Ancak önemli olan, bu değerli dönemi Allah’ın emir ve yasaklarına özen göstererek, faydalı işler ve güzel amellerle değerlendirmektir. Çünkü gençlik bir gün bitecek ve maalesef geri dönüşü olmayacaktır.

Hayatımızın bu evresinde kötü alışkanlıklardan ve bizi bu yola sürükleyebilecek yanlış arkadaşlıklardan uzak durmalıyız. Aksi takdirde yaşanacak olumsuzluklar karşısında duyacağımız pişmanlık fayda etmeyecektir. Çünkü gençlik geri gelmez.

Yolun başlangıcı olan gençlik dönemi, aynı zamanda anne, baba ve kardeşlerle iyi geçinme dönemidir. İleride huzurlu bir hayat yaşamak için bu yıllarda aile bağlarını kuvvetlendirmek, ihtiyarlık gelmeden kendimize özen göstermeye gayret etmek gerekir.

Yaşantımızda okul yılları da kolay kolay unutulmayan bir zaman dilimidir. Okul dönemi, gençlik yıllarının en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu yılları; bize hayatta yardımcı olacak, kendimizi geliştirecek ve çevremize de katkı sağlayacak bilgi ve beceriler edinme zamanı olarak değerlendirmek gerekir. Böylelikle hem kötü alışkanlıklardan uzak durmuş hem de çevremizi hayırlı ve güzel insanlarla doldurmuş oluruz.

Mesleğe atıldığımız zaman gençlik gücü büyük bir avantajdır. Çünkü bu dönemde beden sağlıklı ve dinçtir, hafıza kuvvetlidir, insan gördüğünü kolay kolay unutmaz. Yapılacak işlerde verimlilik, ileriki yaşlara göre çok daha fazladır.

Şairin de mısralarında belirtildiği üzere:

“Uzun ince bir yoldayız,
Gidiyoruz gündüz gece.”

İşte bu yolun sırat-ı müstakim, yani doğru yol olması en hayırlısıdır. Allah’a verdiğimiz söze bağlı kalarak, dünya hayatında attığımız her adımı sırat köprüsünden geçiyormuş gibi dikkatli atmalıyız.

Nitekim En‘âmSûresi 76-79. ayetlerde de anlatıldığı üzere Hz. İbrahim’in babası putperestti. Hz. İbrahim, babasını bu yanlış yaşantıdan vazgeçirip tek yaratıcı olan Allah’a imana davet etti. Putların küçüklerini kırdı ve bu sebeple ateşe atıldı, fakat ateş onu yakamadı. Bu kıssa bize Allah’ın doğru yolda olan kullarını koruyacağını hatırlatmaktadır.Ayrıca bu kıssa bize genç yaşta gösterilen cesaretin, imanın ve doğruluk mücadelesinin ne kadar kıymetli olduğunu göstermektedir. Tıpkı Hz. İbrahim gibi gençlik yıllarında doğruyu aramak, hakkı savunmak ve yanlışlardan uzak durmak her gencin görevidir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) de gençliğin önemini şu hadis-i şerif ile vurgulamıştır:
“İnsanoğlu kıyamet günü şu beş şeyden sorguya çekilmedikçe yerinden kıpırdayamayacaktır: Ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından ve öğrendiğiyle amel edip etmediğinden.” (Tirmizî, Kıyamet, 1)

Bu hadis, gençliğin ne denli büyük bir emanet olduğunu açıkça göstermektedir. İnsan, gençliğini nasıl harcadığından mutlaka hesaba çekilecektir.

Sonuç olarak, gençlik dönemi bir ömür boyu geri gelmeyecek, en kıymetli fırsatlarla dolu bir evredir. Allah bizleri doğru yoldan ayırmasın; anne-babamızı, eşimizi, çocuklarımızı ve tüm sevdiklerimizi de Allah’ın emirlerine uygun yaşayanlardan eylesin. Bunun için her daim dua etmeli ve gençliğimizi faydalı işlerle geçirmeye gayret etmeliyiz.