Boyabat’ta Tarihin Işığında Adım Adım Bir Yolculuk

Kurban Bayramı’nın coşkusu geride kalırken, yaz sıcakları başladı. 

Öteyandan okulların tatil edileceği şu günlerde herkes tatil planları yapıyor. 

Gördüğümüz kadarıyla şehirler kısa bir aradan sonra yeniden canlanıyor. 

Ancak insanlarımızda memleket özlemi, özellikle büyükşehirlerde yaşayanların yaz aylarında en yoğun hissettiği duygulardan biri. 

Sinoplular da bu yaz, uzun zamandır özlemini çektiği ilçelerine ve köylerine dönüşün heyecanını yaşıyor. 

Sinop’un incisi Boyabat, sadece coğrafi olarak değil, tarihî ve kültürel anlamda da bölgenin en önemli merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyor. 

Özellikle Boyabat Kalesi ve onun altında bulunan Çırabozan Tüneli, ilçenin tarihine ışık tutan benzersiz yapılardır.

Boyabat Kalesi, tarihin farklı dönemlerinden izler taşıyan görkemli bir yapıdır. Hem savunma amaçlı kullanılmış hem de bölgenin en stratejik noktalarından biri olmuştur. 

Bu kale, sadece taş duvarları,  kulesi ve burçlarıyla değil, içinde sakladığı yer altı şehri ve “Çırabozan Tüneli” ile de eşsiz bir deneyim sunar. 

Bu tünel, 2005 yılında arkeologların başlattığı kazılarla ortaya çıkarılmış, 2007’de ise restore edilerek turizme kazandırılmıştır. 

Tarihte savaş zamanlarında saklanma ve kaçış noktası olan bu tünel, günümüzde tarih meraklılarının ve macera tutkunlarının ilgisini çekmektedir.

Ne yazık ki bu eşsiz tarihî değer, hak ettiği ilgiyi ve saygıyı görememektedir. 

Tünel içi aydınlatma sisteminin çalışmaması, ziyaretçilerin güvenliğini riske atarken, atıkların tünelin giriş ve iç kısmına bırakılması tarihi yapıya zarar vermekte, görsel ve çevresel kirlilik oluşturmaktadır. 

Bu durum, sadece turizm potansiyelini zedelemekle kalmayıp, aynı zamanda bizlerin tarihimize ve kültürümüze ne kadar sahip çıktığımızın da bir göstergesidir.

Şehirlerimizin temizliği, evlerimizin temizliği kadar önemlidir. 

Temiz bir çevre, hem insanların yaşam kalitesini artırır hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmanın en temel koşuludur. 

Tarihî mekânlar ise bizlere miras kalan bir hazine gibidir; korunması, temiz tutulması ve iyi yönetilmesi gerekir. 

Bu noktada, yerel yönetimlerin üstlendiği görev çok büyüktür. Boyabat Belediyesi ve ilgili kurumlar, tarihî yapıların restorasyonu, bakımı ve çevresel düzenlemeleri için sürdürülebilir projeler geliştirmeli, halkı bilinçlendirmeli ve turizmin gelişmesi için gerekli adımları atmalıdır.

Çırabozan Tüneli’nin aydınlatma sisteminin yenilenmesi, düzenli temizlik yapılması ve ziyaretçilerin tünelde nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgilendirilmesi şarttır. 

Ayrıca, atıkların çevreye zarar vermemesi için tünel çevresine çöp kutuları yerleştirilmeli ve bu alanların periyodik olarak temizliği sağlanmalıdır. 

Böylece, hem bölgenin doğal güzelliği korunur hem de tarihî yapılar gelecek nesillere sağlam şekilde aktarılır.

Boyabat Kalesi ve Çırabozan Tüneli, sadece taşlardan ve topraklardan ibaret değildir. Onlar, geçmişin sesini bugüne taşıyan, bizlere tarih boyunca yaşanmış zorlukları, direnişi ve yaşamı anlatan birer simgedir. 

Bu yapılar, atalarımızın mirasıdır ve onlara saygı göstermek, tarihimize sahip çıkmak hepimizin ortak görevidir.

Tarih bilinci yüksek toplumlar, kültürlerine ve geleceklerine daha güvenle bakarlar.

Yaz aylarının bereketiyle Boyabat’a gelen ziyaretçiler, kale ve tüneli keşfederken sadece tarihî bir yolculuk yapmakla kalmayacak; aynı zamanda doğanın ve kültürün iç içe geçtiği bu güzel ilçenin değerini daha iyi anlayacaklar. Ancak bu deneyimin anlamlı ve kalıcı olabilmesi için herkesin üzerine düşen görevler vardır. Ziyaretçiler, tarihi ve doğal güzelliklere zarar vermemeli; yerel halk ise bu değerleri koruma konusunda daha duyarlı olmalıdır.

Sonuç olarak, Boyabat Kalesi ve Çırabozan Tüneli, sadece Boyabat’ın değil, Sinop’un ve Karadeniz Bölgesi’nin tarih hazinelerindendir. Bu hazineyi yaşatmak, korumak ve gelecek nesillere aktarmak için yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların el ele vermesi gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki, tarihimize ne kadar sahip çıkarsak, geleceğimiz o kadar aydınlık olacaktır.

Boyabat’a yolunuz düşerse, bu tarihi kaleye ve tünele mutlaka uğrayın. Ancak gittiğiniz yeri temiz bırakın, çünkü temiz bir tarih, ancak temiz bir çevrede yaşar.