Gazeteci Mustafa Eker Pazarlık Usulü İhaleler Hakkında Sert Açıklamalarda Bulundu
Durağanlı Gazeteci Mustafa Eker Türkiye'de pazarlık usulü ihaleler hakkında sert açıklamalar yaptı.Eker yaptığı açıkalamada şu ifadelere yer verdi;
''Türkiye de Pazarlık usulü ihaleler gündem olmaya devam ediyor. Özellikle kamu kurumlarının ihaleleri istedikleri kişilere vermek için başvurduğu yöntem haline gelen ve çok sayıda ceza çıkmasına rağmen zamansız, usulsüz ve de gereksiz biçimde kullanılan bu yöntem bürokratlarında başını ağrıtıyor.
Özellikle gelir getirici ihalelerde kullanılan 2886 sayılı eski ihale kanununda pazarlık usulüne başvurulması da dikkat çekici bir durum haline geldi.
Sinop’un simgesi haline gelen ve sessiz sedasız biçimde özelleştirilen Hamsilos koyu büyük tepkilere neden oldu..
Sinop halkı duyarlı ve de kendi, haklarına sahip çıkan yapısı ile bu duruma tepkisiz kalmadı. Sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri ,duyarlı vatandşların oluşturduğu platformlarla Sinop; Hamsilos’a 7’den 70’e sahip çıktı.Oluşan tepkiler üzerine Kastamonu 10. Orman Bölge Müdürü’nün ihale ilanı vermeden ‘Pazarlık Usulü’ ile teslim ettiği Hamsilos koyu için kendini savunmak adına basın açıklamasını basına gönderildi.
Gönderilmesine gönderildi de dün pazarlıkla verdiği Hamsilos’ta açıklama için Sinop basınına işin düşüyorsa açık ihale yaparak herkesi haberdar eyleseydin, gazetelerde ilanın olsaydı da Sinop basını da senin bu tavrını alkışlasaydı, sana sahip çıksaydı daha iyi olmaz mıydı? Ama gel gör ki, yapılan basın açıklaması tam bir garabet göstergesiydi....
Hani diyolar ya peşkeşin ya da ihaleyi birine servis etmenin belgesi olur mu ?İnanın var oldu, Belge kendileri tarafından kendi elleriyle basına servis edildi...
Bugüne kadar pazarlık usulü ihaleleri adrese teslim ihaleler olduğunu ispatta zorluk çekiyorduk. Ama bu basın açıklamasıyla adrese bir teslim pazarlık usulü ihalenin tercih edildiğini resmen görmüş olduk.
Nerden mi çıkartıyorum? buyrun cümleleri siz yorumlayın;
“Kurumumuz tarafından işletmecilik ihalesi yapılarak ihaleye çıkma izni verilmesi için 23 Şubat 2018 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığına yazılmıştır. Bu yazı ekinde ihale için düzenlenen muhammen bedel tespiti ile saha içerisinde bulunan Akliman Günü Birlik kullanım alanı işletmecisinin ve Sinop Belediye Başkanlığının işletme talepleri de bakanlığımıza gönderilmiştir.
Bakanlığımız tarafından yapılan değerlendirme sonucunda 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, Döner Sermayeli Kuruluşlar İhale yönetmeliği ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre Bakanlığımız Doğa koruma Milli Parklar 10. Bölge Müdürlüğünce Pazarlık Usulü ile aynı alan içerisinde bulunan ve 21.04.2005 tarihli sözleşme kapsamında Akliman Günü birlik Kullanım Alanının İşletmeciliğini yürütmekte olan Derya DENİZ’e gerçekleştirilmesi hususu Bölge Müdürlüğümüze talimatlanmıştır.”
Lütfen dikkat buyrun; şuna verin talimatı verilmiştir. Bunu anladık da parağrafta yer alan pazarlık usulü denilerek belli bir kişiye ihale edilen bu yöntem yandaşa rant kapıları açmanın en kolay yöntemi olduğunu tescillemiş olmuyor mu?
2005’de ihale edilen bir yer 14 yıl aradan sonra ihalesizce sessiz sedasız PAZARLIK yöntemi ile pazarlanıyorsa ‘PAZARLIK USULÜ’de yasal kılıf haline getiriliyorsa bizim gereksiz yere yapılan ‘Pazarlık Usulü’ ihaleleri inceleyin sözümüz doğru çıkmıyor mu?
Gerekmediği halde, zamanı var olduğu halde sadece istediklerini davet edip ihale vermek için PAZARLIK USULÜ ihaleyle 3 kişiye davet göndererek alım yapan, yer kiralayan bir çok okul ve kurum yöneticisi hapis cezası ile cezalandırılırken, sayıştay raporlarında bu duruma dikkat çekilerek haksız kazanç kapısı olarak gösterilirken, rekabet şartlarının oluşmadığına vurgu yapılmasına rağmen bunu görmeyerek yasaları arkadan dolanıp yandaşa, adamına siyasetçiye kol kanat germe istediğini yerine getirmede aracı olan ‘PAZARLIK’takiler bu kez fena yakalanmıştır.
Bütçesinin %10’u kadar ‘DOĞRUDAN TEMİN VE PAZARLIK USULÜ’ ihale yöntemleri ile acil ve hızlı alınması gereken ihtiyaçlar için konulan kolaylaştırıcı maddeler maalesef yandaş koruma, adamına ihale verme, makamını koruma noktasında bürokrat için önemli bir yasal dayanağa dönüşmüştür.
4734 sayılı ihale kanunun belli bir limite kadar alım öngören 21/f(2019 limiti: Üçyüzbirbinikiyüzyirmisekiz Türk Lirasına) ya da 2886 sayılı ihale kanunu ile gelir getirici taşınmazların kiralanmasında, satılmasında başvurulan yöntem bir çok kurumun bu gün en çok başvurduğu ihale biçimine dönüşmüştür.
Oysa 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 5. maddesi açık ve nettir;
Madde 5:
..............Bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulü temel usullerdir. Diğer ihale usulleri Kanunda belirtilen özel hallerde kullanılabilir.
2886 Sayılı İhale Kanunu
Madde 2:
................Bu Kanunun yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması esastır.
Yani kısacası Hamsilos’ta çok özel bir durum varmış ki; talimatla özel emir yerine getirilmiş. Basın açıklaması da o nedenle özelne yazılmış üstüne basılarak ifade edilmiş;Pazarlığın filana verilmesi talimatlanmıştır.''
-Haber Merkezi
Güncelleme Tarihi: 12 Eylül 2019, 15:51
