Kurban ve Hikmeti üzerine

Her insanın Kiramen Katibin melekleri tarafından imtihan edildikleri bilinmektedir. Kuran-ı Kerim’de İnfitar suresi 10-12 ayetlerde şöyle buyurulmaktadır: Hâlbuki üzerinizde değerli bekçiler, yazıcılar vardır. Tarık 4. Ayette de “Korucu, yazıcı melekler vardır” buyurulmaktadır. Saffat Suresi 100. Ayette ise şöyle buyurulmaktadır: “Ey Rabbim! Beni bağışla. Bir de salihlerden olacak bir oğul müjdele.” Talak suresi 2. Ayette de, “Bilemezsiniz, sonra Allah lehinizde veya aleyhinizde, sizin menfaatinize veya cezanıza bir iyilik verir de siz bilmezsiniz. Yazıma bazı ayetlerle başladım. Ayetleri tabi ki Kurban ibadetini ve Kurban ibadetinin çıkışını sizlere bir kere daha hatırlatmak ve bunun önemi vurgulamak istedim. İsmail (a.s.), babasının yanında gezecek hale geldiğinde, babası İbrahim (a.s.) rüyasında, oğlu İsmail (a.s.) kurban ettiğini görüyor. Burada 3 kere aynı rüyayla, kurban vazifesini işaret etmesi, tabi ki bir hikmet ve anlam taşımaktaydı. İnsanın sevdiğini kurban etmesi kolay bir durum değildi doğal olarak. Allah, bunu yavaş yavaş kendisine rüyalar üzerinden bildirmiştir. Hatta o günden sonra, toplum içerisinde bir haberi aniden değil de yavaş yavaş vermek bir adet olmuştur diye rivayet edilmektedir. İbn-i Kesir Tefsiri, 12. Cilt 6817. Sayfa da bu konunun detaylarına ulaşabilirsiniz. Hepimizin bildiği üzere, bu rüyanın devamında, Hz. İbrahim, imanını, Allah’a sadakati ve bağlılığını göstermek için çok sevdiği evladını kurban etmek üzereydi. Lakin Allah tabi ki buna razı gelmedi ve onu çok güzel bir koç hediye etti ve o günden bugüne Kurban ibadeti, gücü yeten her Müslümana vacip hale geldi. Kurban, kısaca sadakattir, teslimiyettir, Allah’a yaklaşmaktır ve akabinde paylaşmaktır. Allah hepimizi, Allah yolunda güzel ameller yapan kullarından eylesin, kurbanlarımızı Allah için kesip, ihtiyaç sahipleriyle paylaşan ve bu dünyadan göçtüğümüzde de bizleri bu güzel ameller yüzü suyu hürmetini bağışlananlardan eylesin. Yine, yaklaşan Kurban bayramı için de uyarılarda bulunmak isterim. Kurbanlarımızı, her şeyden önce Allah rıza için ve onun buyurduğu şekilde, incitmeden, tekbirlerimizi getirerek kesmeye gayret gösterelim. Kesilen kurban etlerimizden bir kısmını evimize hem kendi tüketimimiz hem de gelen komşu ve akrabalarla paylaşmak için ayıralım. Ve yine güzel yerlerinden ayırarak ihtiyaç sahibi kardeşlerimize de bir kısmını bizzat kendimiz ulaştıralım. Unutmayınız! Hz. İbrahim (a.s.), oğlu İsmail’i feda etmeye hazır bir sadakat ve teslimiyet içerisindeyken, bizlerin kestiğimiz kurbanlardan feda edip, fakir ve ihtiyaç sahipleriyle bu kurban etlerini paylaşmak zor gelmemesi gerekir. Bu vesile ile gelecek kurban bayramınızı kutlar, sevdiklerinizle güzel bir kurban geçirmenizi Cenab-ı Haktan niyaz ederim.