Boyabat'ta "Sinop Kültür ve Turizm Sempozyumu" düzenlendi
Sinop Üniversitesi'nin düzenlediği "Sinop Kültür ve Turizm Sempozyumu" konulu etkinliğin 3. gününde Boyabat ilçesinde oturumlar ve paneller ile devam etti.
Sinop Üniversitesinin ev sahipliğinde Boyabat ilçesi 15 Temmuz Şehitler Kültür Merkezi salonunda düzenlenen "Sinop Kültür ve Turizm Sempozyumu" etkinliğinin üçüncü gününde Boyabat, Durağan ve Saraydüzü ilçelerinin kültür ve turizm konularını içeren oturumlar ve paneller ile devam etti.
Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Dalgın, sunumdaki açılış konuşmasında, Sinop'un herkes tarafından kültür şehri olduğunda mutabıkız, dedi.
Dalgın, konuşmasına devamla "Sinop Kültür ve Turizm Sempozyumu 2019 yılın Sinop Üniversitesi Danışma Kurulu Toplantısı'nda alınan bir karar çevresinde gerçekleştirildi. Hem yöremizi tanıtıcı, yöremizdeki bir takım tarihi, kültürel ve turizm potansiyeli olan envanterin çıkarılması ve kayıt altına alınması hem de merkez ve ilçelerle birlikte bir iş birliği sergileyebilmek için ortak bir sempozyum düzenleyelim dedik. 2020 Yılında pandemi sebebiyle bunu gerçekleştirememiştik bugünlerde bunu gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz iki gün Sinop merkezde bu sempozyum icra edildi. Yoğun bir katılım gerçekleşti. Şehir dışından katılımcılar gelerek Sinop Kültür ve Turizmi ile alakalı olarak güzel tespitler ortaya koyarak çözüm önerilerinde bulundular. Bugün de Ayancık, Boyabat, Durağan ve Gerze programları yapılıyor.
Malum Sinop ve yöresi antik çağlara kadar uzanan meskun mahal yeri hatta antik çağlarda Sinop'un başkentlik yaptığı ifade edilir önemli bir liman şehri. Tabi modern döneme geldiğiniz zaman Sinop'la alakalı kalkınma planlarında Sinop'u Kültürel Turizm Şehri olarak tanıtırlar ve böyle olmasını isterler buna göre çalışma planlarını icra edilir. Sinop'ta yapılan oturumlarda Sinop bir kültür şehri midir ? Yoksa Turizm şehri midir ? tartışmalarını yaptık. Kültür şehri olduğuna da mutabık herkes. Turizm şehri de olsun istiyoruz ancak geçiminin çoğunluğunu turizmden kazanmıyorsa o şehre turizm şehre denmez ifade edilir.O anlamda bakılınca belki turizm şehri değil ama turizm şehri olmaya aday bir şehir olarak ifade edilebilir. Envantere baktığımız zaman 500 kadar yaşayan tarihi eserlerimizi sergilememiz mümkün. Biz sempozyumu planlarken şunu düşündük ; kayıt altına alınmamış şimdiye kadar bir envanterde yer almamış yeni kültürel varlığımız varsa, somut olmayan kültürel varlıklarımız varsa bunları tespit edip bunları kayıt altına alalım istedik. Sempozyuma katkı sağlayan herkese teşekkür ediyor saygılar sunuyorum." ifadelerinde bulundu.
Sempozyumda konuşan Belediye Başkanı Şefik Çakıcı, Ben şehirleri insana, insanları da şehirlere benzetiyorum, nasıl ki insanların bir giyimi, kuşamı, bir sanatsal değeri, alt yapısı varsa varsa, şehirlerin de sokak, cadde o kültürün birikimiyle beraber oluşması lazım. Nasıl ki insanların bir kimliği varsa, kimliksiz hiç bir yere gidemiyorsa, şehirlerin de kimliği olması lazım. Kimliksiz şehir, hiç bir yere gidemez. Belediye başkanı olarak benim hayalim Boyabat'ın tarih ve kültür şehri olmasıdır, dedi.
Başkan Çakıcı, konuşmasında "Benim hayalim Boyabat bir masal şehri olsun, şiir şehri olsun ve kardeşlik şehri olsun. Boyabat'ın tarihsel mirasını ortaya çıkarmak ve geleceğe sunmak ta en büyük hayallerimdir. Programa emeği geçen herkese teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum." dedi.
İlçe Kaymakamı Enver Yılmaz, biz şu an henüz kültürel değerleri tam olarak ortaya çıkarılmamış bir taihi kentte yaşıyoruz, diyerek başladığı konuşmasında, "Şehrimizin her tarafi bir açık alan müzesi gibi. Nereye baksanız tarih ve kültür eserleriyle karşılaşıyorsunuz. Sanki yemyeşil bir denizin ortasında tarihi bir kentle karşı karşıyayız.
Biz hocalarımızın da bahsettiği gibi kentimizin kültürel değerlerini bir plan dahilinde nasıl gün yüzüne çıkarırız, bunu düşünmeliyiz. Şu an önceki belediye başkanlarımız tarafından başlatılmış ve şimdiki belediye başkanımız tarafından projeleri yürütülen her biri birbirinden kıymetli çalışmalar devam ediyor. Ben Boyabat'ın türizm ve kültürel değerleriyle bir marka şehir olacağına canı gönülden inanıyorum. Bu potansiyel fazlasıla var. Bu kenti ülkemize tanıtacağız. Hepinize saygılarımı sunuyorum." ifadelerinde bulundu.
Sunum konuşmalarının ardından düzenlenen panelin birinci oturumunda Doç. Dr. Serdar Yener'in moderatörlüğünde konuşmacı akademisyenler Hasibe Erdoğan, Orhan Okur, Turgut Neşet Yurdakul ve Ceyhun Akyol Boyabat'ın tarihi geçmişindeki eğitim kurumları, kültürel kalıntıları, yazılı eserleri, bu zamana kadar hangi devletler tarafından yönetildiği, tarihi Boyabat evlerinin yaşatılması için yapılanlar ve neler yapılabileceği konularında açıklamalar yapılıp izleyicilerin bu konulardaki soruları cevaplandırıldı.
İlçenin 1869-1903 tarihleri arasındaki idari, sosyal, kültürel ve coğrafi tarihi hakkında da bilgi verilen sempozyumda Sinop il ve ilçelerdeki belediyelerin web sitelerinde kültür ve turizm konularında yeterli bilgiye yer verilmediği de vurgulandı.
Sempozyumun ikinci oturumunda Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Eravcı'nın moderatörlüğünde akademisyen ve araştırmacılar, Süheyla Göksu, Prof. Dr. Suphi Savaşçı, Zeynep Ayla Kirenci Eruzun, Ahmet Küçükbaş, Celal Çatal tarafından Boyabat yöresinde giyim kültürü, yiyecek içecek kültürü, geleneksel evleri, Boyabat Kalesi ve Çırabozan Dehlizi, türbeler ve evliyaları konularında bilgilendirmede bulunuldu.
Panelin sonunda Boyabat, Durağan, Saraydüzü ilçelerinde sürdürülebilir şehir pazarlamasının yeteri kadar yapılamadığı için yeterli ve hak edilen turist potansiyelinin yakalanamadığına değinildi.
Edinilen bilgiye göre 24 Ekim 2021 Pazar gününe kadar devam edecek olan sempozyumda, Sinop’un kültür ve turizm çeşitliliğini farklı yönleriyle ele alan 105 kadar bildiri sunulacak.
Panele Boyabat Kaymakamı Enver Yılmaz, Boyabat Belediye Başkanı Şefik Çakıcı, Saraydüzü Belediye Başkanı Hasan Peker, Boyabat Cumhuriyet Başsavcısı Habibullah Keser, 23. Dönem AK Parti Sinop Milletvekili Abdurrahman Dodurgalı, akademisyenler ve diğer ilgililer katıldılar.
Mahmut Coşkun
