Kontrolsüz güç

Kontrolsüz güç

KONTROLSUZ GÜÇ

  

Her insanın kendine ait gündemi olur. Bazen insanların çoğu aynı gündem için iş birliğine ya da birbirinden habersiz gönül birliğine gider. Uluslararası düzenlenen müsabakalarda böyle bir birlik hep oluşmuştur. Yoksa herkes kendine ait özel gündemleri ile meşgul olur. Kiminin iş kiminin okul kiminin düğün haftası gibi.

  Tüm bu işlerin hepsinde kişinin kendi yeteneği oranında bir stratejisi bir planı olur. Aile reisi olan insanın, iş dünyasında bir patronun ya da okuldaki bir öğretmenin de kafasında bir tasarısı vardır. İnsan bu oranda kalitesini fikirlerini ortaya koyarak bi tarz oluşturur. Bu kadar hengâmeli dünyada toplumların eğlenceli günleri de ya da eğlenecekleri ortamlar oluşmuştur

   Toplumların kendilerine ayırdıkları vakitlerde oynadıkları oyunları vardır. Türkler için bilinen en eski eğlenceli oyunun adı mangaladır. Bu oyunu bilenler ya da kısmı olarak duyanlar da bilir ki her oyunun bir kuralı vardır. Tüm oyunların temel amacı rakibi yenmek üzerinedir. Günümüzde bu oyuna benzer aktüel olan oyun satrançtır. Bilinen tüm oyunların zekasal bir yapısı var doğal olarak  herhangi bir oyunun hamle şeklîlerini kurallarını öğrendikten sonra esas olan şey bir strateji belirleyip rakibi yenme üzerine olmalıdır.

   Tüm sporlarda, dövüş sporları dahil bir strateji olur yoksa kaybedersiniz. Satrançtan söz açmışken uzun süredir oynamaya vakit bulamadığım ama sevdiğim bazen de sinir olduğum bu oyunu kendi kendime oynardım. Uzun zaman sonra benim kendimi yenmesi ile sonuçlanan oyuna sinir olduğum için beş aydır oynamıyordum. Dün akşam aklıma geldi satranç oynama dürtüsü ile oyuna oturdum. Hem körelmiş miyim kendimi de bi kontrol etmiş olurum diyerek oyuna başladım.Hep ben kendimi yenerdi ilk kez kendim ben’ i yendi. Bir yanım sevinirken bir yanım sinir olmadı da değil. Her ne olursa olsun bu oyunu seviyorum. Sevmediğin bir yanı yok mu? diye soranlara şu cevabı verdim,” piyonun vezir olmasıdır”. Bence çok çelişkili bir şey, bu kural kaldırılmalı.Peki bu oyunda en sevdiğin nedir sorusuna ise piyonu vezir yapmak demişimdir.

Satrancı siyasete çok benzetenlerdenim. Kuralları belli olan her iki şey de şöyle olur, Düşün, kurgula, harekete geç. Görünüşte basit bir akıl oyunu, düşünme üzerine kurgulanmıştır. Siyaset de böyle değil midir? Ülkeyi yönetme amacı olan siyaset de böyle değil mi, ya da böyle olmalı değil mi? Düşün, kurgula harekete geç.

 Siyasi liderler bu kurguyu partisinin fikriyatını seçmenin anlayacağı tarz ile anlatıp diğer siyasi partileri geçme üzerinedir. Düşün, kurgula harekete geç.

Peki sorun nerde? Oyun oynarken strateji değiştirilir mi? Değişirse bu artı yazar mı? Bunu bu hafta sonu göreceğiz. Kavgasız gürültüsüz, kazananın sarhoş, kaybedenin kavgacı olmaması dileğiyle…

-Recep DEMİRCİ

Güncelleme Tarihi: 24 Mayıs 2023, 08:37
YORUM EKLE
YORUMLAR
Boyabatlı
Boyabatlı - 12 ay Önce

Zamanlama olarak manalı ve güzel bir yazı olmuş tebrikler..

Gameking
Gameking - 12 ay Önce

Güzel yazı olmuş.
Piyonların vezir olmasından hep nefret etmişimdir.
Ama, bilinmelidir ki; Kendini “şah” zanneden piyonlara prim verildiği sürece insanlık “mat” olmaya mahkumdur.

mehmet ergün
mehmet ergün - 12 ay Önce

kibarca dürtmüş.

Hüseyin Çelenkoğlu
Hüseyin Çelenkoğlu - 12 ay Önce

Yüreğine emeğine sağlık . Çok güzel olmuş. Ama devamının da gelmesini bekliyorum , tanıdığım okuyan beğenen ama yorum yazmayan arkadaşlarım ile bekliyoruz. Saygılar selamlar.

Deniz ç
Deniz ç - 12 ay Önce

Recep bey inanın bu konu ancak bu kadar güzel anlatilabilirdi.yüreginize ve kaleminize sağlik.yazilarinizin devamına sağlık.Allaha emanet olun.

blueyes
blueyes - 12 ay Önce

anlamadım ki?

hakan öztük
hakan öztük - 12 ay Önce

Bu yazıyı yazan kim merak ettim ?

Şah Mat
Şah Mat - 12 ay Önce

Valla doğru çıktı. Tebrik ederim sizi. Bu arada piyonlar Vezir olamadı.

SIRADAKİ HABER

banner115