Muharrem İnce'ye Sinop'tan İmza Çıkmadı

Muharrem İnce'ye Sinop'tan İmza Çıkmadı

Kurultay çağrısı  Sinop’tan karşılık bulmadı 

CHP’de başlatılan olağanüstü kurultay çağrısına hangi ilden ne kadar destek geldiği belli oldu. Buna göre kurultay delege sayısı 4 olan Sinop’ta olağan üstü kurultay çağrısına hiçbir delege imza atmadı. 

24 Haziran'da yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri sonrası tartışmalar yaşanan CHP'de, seçimli olağanüstü kurultay için hangi ilden ne kadar destek geldiği belli oldu. Muhaliflerin imzaları teslim etmesinin ardından CHP Genel Merkezi'nde yapılan çalışmanın sonucunda imza veren delegelerin illere göre dağılımının listesi çıkarıldı. 

81 ilin yer aldığı listede kurultay için imza toplayanların hangi şehirden ne kadar imza aldıkları görülüyor. Muhaliflerin Kılıçdaroğlu'nun da memleketi olan Tunceli'nin aralarında olduğu, Şırnak, Amasya, Çankırı, Sinop'tan imza alamadığı görülürken, Muharrem İnce'nin memleketi Yalova'nın da aralarında bulunduğu Sakarya, Manisa, Kilis, Aksaray, Bartın, Batman, Bilecik, Düzce ve Hakkari illeri tam sayıda imza verdi. Ayrıca CHP 'de 144 milletvekilinden 10 milletvekili ve 60 kişilik Parti Meclisi'nden 12 üye olağanüstü kurultayın toplanması için imza verirken 15 kişilik Yüksek Disiplin Kurulu'ndan ise 4 üye olağanüstü kurultayın toplanmasını istedi. 

İNCE: KURULTAY İÇİN BİR GÜN BİLE BEKLEMEMELİ 

CHP'li Muharrem İnce, "CHP, yaşanan gelişmelerden sonra kurultay için bir gün bile beklememelidir çünkü kurultayın toplanması kararı artık delegelerin sayısının yeterli olup olmadığı aşamasını çoktan geçmiştir." dedi.

CHP'li Muharrem İnce, yaptığı yazılı açıklamada, partide son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "CHP, yaşanan gelişmelerden sonra kurultay için bir gün bile beklememelidir çünkü kurultayın toplanması kararı artık delegelerin sayısının yeterli olup olmadığı aşamasını çoktan geçmiştir." değerlendirmesini yapan İnce, sayısal yeterlilik ve siyasal isteğin delege ve üyelerde fazlasıyla mevcut olduğunu belirtti. Siyasal Partiler Kanunu'nun kurultay delege sayısının beşte birinin imzasını noter şartı aranmaksızın yeterli gördüğüne dikkati çeken İnce, "Kendi tüzüğüyle demokratik bir ilkeyi rafa kaldırmış bir parti olmak, başlı başına olumsuz bir durumdur. Bu gerçek ortadayken, 630 imzalı kurultay talebini çeşitli gerekçelerle yok saymak demek, mevcut durumu kavramamak demektir. Takınılan bu tavır, sorunları doğurduğu sonuçlar bakımından geri dönülmez bir noktaya doğru taşımaktadır." görüşünü paylaştı.

Partinin yenilenmesinin, örgütleriyle seçmenleriyle ve tüm halkla olan ilişkilerinde sarsılmaz bir güven ortamı tesis etmesinin gerekliliğine işaret eden İnce, şunları kaydetti: "Parti yönetiminin imza süreci içinde gösterdiği tutum, ne yazık ki sadece bugün için değil gelecekte de partililer adına utanılacak bir durum ortaya çıkarmıştır. 'İmza bulamazlar' söylemiyle başlayan lakaytlık, 'Şu kadar imza getirin kurultayı hemen toplayalım' iddiasına dönüşmüştür. Karşımızda duran sorunu algılamaktan uzak olan bu açıklamalar, imzalar verildiğinde ise sorumsuz ve keyfi değerlendirmeler yapılarak sürdürülmüştür. Bu görüntü kendi örgütüne, seçmenine ve halkına yabancılaşma görüntüsüdür. Bu tutarsız zihin hali, akıl tutulmasına yakalanma halidir. Önümüzde hazırlıklarına süratle başlanması gereken bir yerel seçim var. Bu ciddiyetsiz anlayışla seçimlere gidilmesi durumunda sonuçları tahmin etmek zor olmayacaktır." 

"SİYASET SOKAĞA KARŞI, HALKA KARŞI YAPILAMAZ" 

24 Haziran'daki seçimlerin ardından uyarılarda bulunduğunu ve buna devam ettiğini bildiren İnce, bu durumu partisine duyduğu sorumluluğun gereği olarak nitelendirdi. Partide değişim bekleyenlerin ümitlerini kaybetmeye başladığını aktaran CHP'li İnce, şöyle devam etti: "Bugün CHP’ye oy veren seçmenlerin çoğunluğunda, 'partide değişim olmayacağına' yönelik güçlü bir inanç ortaya çıkmaktadır. Bu inancın, istifa etmek, oy vermemek, seçimlere katılmamak gibi istenmeyen mecralara yöneleceği hususunda ciddi endişeler şimdiden belirmiştir. Bu nedenle, partide değişimi ertelemek, seçmene rağmen ve hatta seçmene karşı politika yapmak anlamına gelmektedir. Değişim talebini görmezlikten gelen değerli delege kardeşlerim, sorumluluk sizlerindir. Sizlerin bu koşullarda nasıl davranmanız gerektiği konusunda ben dahil kimseye danışmaya, kimseyi dinlemeye ihtiyacınız yoktur. Evinizden çıkıp, sokaktaki sıradan insanlara düşüncelerini sormanız yeterlidir. Üstlendiğiniz görevin, partinize ve ülkenize duyduğunuz sorumluluğun gereği budur. Siyaset sokağa karşı, halka karşı yapılamaz. Parti olmak, partili olmak, halkla birlikte hareket edildiğinde amaca uygun sonuçlar ortaya çıkarır. Partiler, ulaşılması hedeflenen toplumsal amaçlar için, en güçlü kurumsal araçlardır. Onları değerli kılan amaçlarıdır, idealleridir. Kişiler ya da kişisel çıkarlar değildir."   

-AA


 

Güncelleme Tarihi: 09 Ağustos 2018, 10:27
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner115