Hemşehrimiz Dr.Hakan Keleş Covid 19 hakkında önemli açıklamalarda bulundu

Hemşehrimiz Dr.Hakan Keleş Covid 19 hakkında önemli açıklamalarda bulundu

Hemşehrimiz Dr.Hakan Keleş Covid 19 hakkında önemli açıklamalarda bulundu


Dünyada gelmiş geçmiş en önemli salgınlarından biri olan (Covid 19) yaşanırken bir
hekim olarak üzerime düşen sorumluluk ve meslek ahlakım nedeni ile hastalık ile ilgili
bilgiler vererek sizlere yardımcı olmak istiyorum.

Yaklaşık 9 aydır dünyamızı kasıp kavuran ve Covid 19 olarak adlandırılan salgın
hastalık Korona virüs hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir
virüs ailesindedir. Birkaç Korona virüsün  -Orta Doğu Solunun Sendromu (MERS) ve
Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi -   insanlarda soğuk algınlığından  daha
şiddetli solumun yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir. Yani Korona virüs
hastalığına SARS  COV 2 virüsü neden olur.


Covid 19 enfeksiyonunda en çok karşılaştığımız belirtiler; Ateş, kuru öksürük,
yorgunluk, eklemlerde  ve kaslarda ağrı, boğaz ağrısı, ishal, baş ağrısı, konjonktivit,
tat ve koku almada kayıp, solunum sıkıntısı, nefes darlığıdır.
Vakaların  % 80’i hastalığı hafif geçirmektedir. % 20 ‘si  hastane koşullarında tedavi
edilmektedir. 60 yaş üstü  ile ciddi kronik tıbbi rahatsızlıkları olanlar (Kalp hastalığı,
hipertansiyon, diyabet, kronik solunum yolu hastalığı, kanser) hastalıktan en çok
etkilenenlerdir.
Covid 19 belirtilerini gösteren özellikle de Covid 19 tanısı olan hastalarla teması olan ve kendisinde de bir kaç gün içinde (2-14 gün) Covid 19 belirtileri gösterenlere PCR
(Polymerase Chain Reaction) testi yapılmakta, kesin tanı bu testten sonra konmaktadır.
PCR testi belirti veren ve belirti vermeyen taşıyıcıların saptanarak izole edilmesi ve
böylece virüsün yayılım hızının düşürülerek kontrol altına alınması için hayati bir önem
taşımaktadır.

Son zamanlarda bize olan geri dönüşlerde çok önemli iki detay dikkatimizi çekmektedir:
Bunlardan birincisi, kendilerine tanı konularak tedavileri evde yapılan hastaların
Covid-19 ilaçlarına olan güvensizlikleridir. Hastalar ilaçların organlarını bitireceği ve
kendilerine zarar vereceği konusunda tereddütler yaşamaktadırlar. Kendilerine bu
bilgilerin eş, dost ve akraba tarafından verildiğini ifade etmektedirler.

İstanbul Çapa Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde yapılan klinik takip ve gözlemlerde kendilerine
tedavi düzenlenen ve bu tedaviye uymayan hastaların yoğun bakım ünitelerine yatış
oranlarında artış olduğu ve klinik tablolarının ağırlaştığı belirtilmektedir. Bu hasta
grubunda Covid-19 ilaçları karaciğer fonksiyon bozukluğu olanlarda dikkatle
kullanılmaktadır. Bu nedenledir ki bu dönemde hastaların tedavi sürecine uyumları hayati
önem arz etmektedir.

İkinci  önemli konu ise, Covid-19 belirtileri taşıyan, Covid-19’lu hastalarla temas edip
de kuluçka süresi sonunda belirtileri ortaya çıkan hastalardır. Bu hastalarımız, kendi ve
toplum sağlığı adına aynı zamanda hastalığın kontrol altına alınması için ekonomik ve
sosyal nedenleri bir kenara bırakarak kısıtlama koşulları içinde en kısa zamanda tanılarınıkoydurarak hızlı bir şekilde tedavilerinin başlatılması, yaşamak ve yaşatmak
adına çok önemlidir.

Hekim olarak Hastalık ile ilgili bu tıbbi teknik açıklamadan sonra, aslında hastalığın
tedavisi ve alınan sonuçlar kadar önemli olan    ve kamuoyunda çok bilinmeyen sosyal
alanda yaşanan acil konular da mevcuttur.
Bunlar şunlardır;
• Teşhis konulmadığı halde hastalık belirtileri gösterdiğini bilmeden ve ihmalkârlıkla yaşayan ve taşıyan hastalar:
Yıllardır  mesleğimizi icra ederken ve sosyal hayatımızda sürekli halkımızın içindeyiz.
Bu dokuz aylık salgın hastalıkla mücadele içinde görüyoruz veya duyuyoruz ki, birçok
insan hastalığa yakalanmış ama ya farkında değil ya da bu durumu hafife alıyor veya
daha yatağa düşürmediği için umursamıyor. 3-5 gün koku kaybı yaşıyor, bu duruma
aldırmıyor. Sonra sohbet arasında “ Bende de birkaç gün koku kaybı ya da tat kaybı
oldu ama sonra geri geldi” diyerek hastalığı belki de bilmeden ayakta hafif geçirdiğini
ama en tehlikelisi bu süre içinde hiç bir kısıtlamaya bağlı yaşamadığı İçin çevresine bu
hastalığı bulaştırdığını örnekleri ile görüyor, duyuyoruz. 
Bu konuda böyle belirtiler hissettiğimizde üst seviye sorumluluk hissederek hemen
yukarıda bahsettiğim test talebinde bulunulmalı, gereken tıbbi destek acilen alınmalıdır.
2- Hastalığa yakalandığı halde ekonomik veya sosyal  nedenler ile bu durumu açıklamayarak bulaş riskini istemeyerek de olsa artıran hastalarımızın durumu:

Evet, üzülerek, gerçekten tüm kalbimle üzülerek görüyor, duyuyor, şahit
oluyorum ki, bu salgın hastalık, insanlarımızın sosyal hayatını neredeyse durma noktasına
getirdiği gibi ekonomik olarak da halkımızın büyük bir kesiminin mutfağına ateş
düşürdü, yardıma muhtaç hale getirdi. Ancak sağlık her şeyden ama her şeyden daha
önemli. Hastalığa yakalanmak utanılacak bir durum asla değildir. Tam tersine kendi
sağlığımızı, ailemizin sağlığını korumak, çevremizin sağlığını korumak bir erdemdir.

Lütfen böyle bir durumda sosyal baskıya boyun eğmeyelim. 
Son olarak kıymetli Hemşerilerime iletmek isteğim konu AŞI konusudur
Aşıların sağlıklı ve koruyuculuğu “TAM” olanların bulunmasına çok az bir zaman kala,
tünelin sonundaki ışığı görmüşken, belirtilen sorunları iyi anlamaya, yapılması
gerekenleri son derece özen ile yapılmasını önemle rica ediyorum. 
Halkımızın Ferasetine son derece güveniyorum.
Cahilliğe karşı duracaklarına yürekten inanıyorum.
Atamızın dediği gibi, Türk Hekimlerine kendilerini emanet edeceklerini biliyorum.

En iyi Hekimin, hastalığı önleyici aşamada Hastanın kendisi olduğunu bir kez daha
hatırlatır, bu zor günlerde Halkımıza sesimi duyurabilme imkân sağladığınız İçin siz
basına teşekkürlerimi sunarım. 
Tüm kalbimle halkımızın hizmetinde olduğumu bilmelerini rica ediyor,
Saygı ve Sevgilerimi iletiyorum.

Sağlıkla kalın
Dr. Hakan KELEŞ

-Boyabat Sesi

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner115

banner124

banner138