Boyabatlı hayvansever çift kendilerini sokak hayvanlarının bakımına adadı.
Boyabat ilçesinde yaşayan hayvan dostu Emekli Kur'an kursu öğretmeni Kadriye Akgün ve eşi Emekli Öğretmen Ömer Akgün, on yıldır sokak hayvanlarını koruyor, doyuruyor ve hastalıklarını tedavi ediyorlar.
On yıldır sokak hayvanlarına sahip çıkan, onlara günlük mama veren, hastalıklarını tedavi ettiren Emekli Kur'an kursu öğretmeni Kadriye Akgün, Boyabat ilçesi Alparslan Türkeş Parkı içinde yeni yavrulamış köpeğini ve dokuz yavrusunu beslerken Boyabat Sesi muhabirinin sorularını cevaplandırdı.
Kendini sokak hayvanlarına adayan Kadriye Akgün "Ben Kadriye Akgün1979 yılında Durağan ilçesinden Boyabat'a geldim. Kur'an kursu hocasıyım, emekli oldum. Emekli olduktan sonra eşim Ömer Akgün'le birlikte sokak hayvanlarına bakıyoruz. Böyle bir sevgi oluştu bizde. 9 yavrusu olan köpeğimiz burada doğum yapmış. Hamile olduğunu biliyorduk, takip ettik, burada bulduk. Gördüğünüz gibi yavrularımız üşümesin diye rüzgardan etkilenmesin diye çevresini kapattık, yere halıfleksle, kartonlarla döşedik. Anneleriyle sıcacık yatıyorlar. Buraya anneleri için günlük yiyecek getiriyorum. Artık yavrular biraz büyüdü, onlar için de mama getiriyorum.
Kadriye Akgün Boyabat Sesi muhabirinin sorusu üzerine, toplumun sokak hayvanlarına karşı yeteri kadar duyarlılık göstermediğine değinerek "Ben herkesin duyarlı olmasını istiyorum. Bu canlar bize emanet. Belki hayvanları sevmeyenler de vardır, ama onlara bakmakla yükümlüyüz. En azından evimizin önüne bir kap su, artan yiyeceklerimizden koysa inanın bu hayvan hiç aç kalmaz. Bunlar bize Allah'ın emaneti. Hatta Kur'an-ı Kerim'de 'Size verdiğimiz rızıklardan hem kendiniz yeyin, hem de hayvanlara yedirin' diyor, Rabbimiz. Boyabatlılar, Durağan'a göre hayvanlara karşı daha duyarlılar. Ama insanlar hayvanlara karşı hep korkutulmuş. Çocukları hep korkuyla büyütüyorlar. Ne olur çocuklarınızı sevgiyle büyütün, hayvanların da canı var. Sen acıkıyorsan bunlar da acıkıyor. Bunların parası yok ki mama alsınlar. Bizlere emanet, bizler bakacağız, Allah'ın yarattığı varlıklara.
Muhabirin, bazı kişiler sokak köpeklerinin insanlara saldırdığını söylüyor, siz bu konuda ne diyorsunuz, sorusuna cevap veren Akgün, "Köpekler durup dururken insanlara saldırmaz. Ben kaç senedir bu işin içindeyim, saldırmazlar. Hayvanlara ya tekme atıyor, ya taş atıyor, ya hoşt diyor. Hayvanlara kendilerine ters davranılınca rahatsız olur, sevmiyorlar bu tür tepkileri. Onlar sevgi istiyor, başının okşanmasını istiyor. Bu korku ne ? Bunlar ne kötülük yaptı size, malınızı gasp etmezler, tecavüz etmezler, bir dostluk bir sevgi bekliyorlar sizden. Çok mu zor bu sevgiyi verebilmek. Bu kadar vahşilik olur mu insan oğlunda.
Hayvan dostu Kadriye Akgün, köpeğin minik yavrularına mama yedirirken "Burada dokuz yavrumuz var bu canlarımızı iyi insanlara sahiplendirmek istiyoruz. Hayvan kıymeti bilen, sevgisi olan hayvan sever insanlara vereceğiz, inşallah.
Akgün, sokak hayvanlarının karınlarını doyurmakla kalmıyor, bir veteriner gibi aşılarını yapıyor, hastalandıklarında tedavilerini yapıyor. "Şu an yavrularımıza iğne yapmadık. Anneleri ve diğer bakımıyla ilgilendiğimiz kedi ve köpekler hastalandıklarında iğnelerini, antibiyotiklerini yaparım, şuruplarını içiririm. Bir veteriner gibi onları korumaya, sağlıklı olmalarına gayret ediyorum.
Kendini adeta sokak hayvanlarına adayan Akgün, muhabirimizin 'bu kadar sokak hayvanına bakarken maddi olarak zorlanıyor musunuz, hayvan severlerden destek alıyor musunuz" sorusu üzerine, "Çok az, istisnai yardımlar oldu. Ama süreklilik olmayınca, kendi imkanlarımızla mamalar alıyoruz, ilaç alıyoruz. Ayrıca marketlerin konteynerlere bıraktıkları atık etler ve kemikleri oralardan alıyor, hayvanlarımıza veriyoruz.
Alparslan Türkeş Parkı içinde köpek yavrularını doyururken konuştuğumuz hayvan dostu Kadriye Akgün'ü Tayyareci Nuri Bey parkında elinde şırınga ile ağacın dibinde yatan bir köpeğe iğne yapmaya hazırlandığını görüyoruz. Bu köpek hasta mı diye sorduk. Aldığımız cevap, bizi de duygulandırdı ve sevindirdi. "Bu köpek uyuz idi iki iğnesini önceden yaptık, bu üçüncü iğnesi. İyileşti, az bir yerinde leke kaldı. İnşallah tamamen iyileşecek," dedi.
Kadriye Akgün'ün eşi Emekli Öğretmen Ömer Akgün'le de Yıldız Mahallesindeki sokak köpeklerine yiyecek verirken konuşuyoruz. Akgün hayvanlara olan sevgisinin eşinin sayesinde oluştuğunu ifade ederken "Ben önceleri bir sokak köpeği gördüğümde kaçardım, ne olur ne olmaz diye korkup uzağından geçerdim.
Bir gün eşim evin önündeki küçük bir köpeğe yiyecek vermemi istedi. Ben de boş ver ye kedi köpekle uğraşmayalım dedim. Ama eşim ısrar edince köpeğe yiyecek verdim. Köpek karnı doyunca sevinç gösterisinde bulundu, oyunlar oynamaya başladı. Kendi kendime 'ya bunlar benim korktuğum gibi değilmiş' dedim. O günden bu yana mahalledeki köpeklere elimden gelen yardımı yapıyorum.
Hayvanların havlamalarının konuşmaları olduğunu, insanlara ya da diğer köpeklere bir şeyler dediklerini söyleyen Ömer Akgün, "İnsanlar bunları ne zaman kızdırırlarsa havlayarak tepki veriyor, bazende insanların üzerine doğru koşuyorlar"
Hayvanları korumamız lazım, diyen Akgün, "İnanın, içleri insanlardan daha iyi, merhametleri bakışları insanı içerletiyor, bir nevi üzüyor. Bakın konuşulan şey şudur, kıtmir diye durmadan anlatmaya çalışırlar, amaa köpek diye bunları öldürürler. Bunların da bir vebali var, Allah'n da bir hesabı var. Bunlar bize emanet olarak verilmiş. Biz yer yüzünde kiralık olarak duruyoruz, kendi özel mülkiyetimiz değildir. Kendi evimiz de olsa nihayet geçiciyiz. Bunların da yaşama hakkı var, bunlar da can. Bize yıllarca hayvanları yanlış algılatmışlar, yanlış tanıtmışlar. O yanlış algı ve korkuları üzerimizden atmalıyız.
Sokaklar, hayvanların yaşam alanlarıdır, buna kimse engel olamaz. Hayvanları ormanlara atıyorlar, ama orada yiyecek yok. Bizler yiyecekleri çöplere atıyoruz. ekmekler küflenip atılıyor. Biz konteynerlerden ekmek, et gibi yiyecekler arıyoruz sokak hayvanları için. Lütfen insanlarımız evlerinin çevresine su kapları koysunlar, artık yiyeceklerini koysunlar. Köpeklerden korkmayalım, köpekleri korkutmayalım." ifadelerine yer verdi.
Evet, Kadriye Hocamızın, Ömer Hocamızın dediği gibi sokak köpeklerinden korkanlar var, hatta korkutulan, ısırılanlar da var. Ancak, suç sadece onlarda mı acaba. Bazen insanlardan zarar gördüğümüz olmuyor mu ? Ah bir konuşabilseydiler o kızdığımız, bir yerlerde zehirleyip öldürdüğümüz, taşladığımız, yaraladığımız, açlıktan ölen, soğukta donan hayvanlar için "Günahını almışız, suç sadece onun değilmiş" diyebileceğiz belki de...
Mahmut Coşkun
Güncelleme Tarihi: 24 Mart 2021, 12:35
Değerli haberci, güzel haber olmuş emeğinize sağlık. Hayvan sever komşularımın da yüreklerine sağlık. Allah merhamet sahibi insanları çevremizden ve insanlıktan mahrum etmesin. İnsanlığın buna çok ama çok ihtiyacı var.
Haberci olarak eminim siz daha iyi bilirsiniz. Vuku ulan her olayda bir de madalyonun arka yüzü vardır. Keşke madalyonun arka yüzüne de baksaydınız.